Doğru yada yalnış yolu seçmek, insanın kendi tercihidir.!
Hiç farkettiniz mi?
Bulaşıcı, zarar veren, bir türlü gafletten uyanamayanlar hep idare ediliyor.
Aman, hır gür çıkmasın idare edin.
Aman, zor bir geçmişi var idare edin.
Aman, onun aklı okadar kesiyor idare edin.
Peki, biz idare ettiğimiz kişilere kötülük yapıyorsak?
Onların terbiye edilmesine engel oluyorsak? Uyanmamalarına vesile oluyorsak?
Ve idare ettiğimiz kişiler yüzünden iyilerin ezilmesine sebep oluyorsak?
Hangimiz zor şeyler yaşamadık ki?
Ne hakkımız var birilerini bu yüzden rahatsız etmeye?
Ders çıkarın, ibret alın, vardır sebebi deyin ve geleceğe odaklanın.
Bence, hayır idare etmeyin.!
Etmeyin ki, gözü açılsın.!
Hatalarıyla yüzleşsin.!
Kendini hakkıyla terbiye etsin.!
Yalnıșları pıș pıșlayan toplum olduğumuz sürece iyiler daima ezilen taraf olacak.
Ve uyanması gereken kişiler hep karanlık içerisinde kalacak. En kötüsü göz yumduğumuz için aynı günaha ortak olacağız.
Hayır, idare etmeyin. Ettikçe kendinize olan saygınızı yitirirsiniz. Unutmayınız, birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Ama saygı duymak zorundayız.
Her durumda saygıyı tercih eden karakterini ve zekâsını kanıtlamış olur. Öyle yürekli olalım ki, ilk önce kendimizle yüzleşmeyi cesaret edelim.! İğneyi kendimize batırmadığımız sürece, suçu hep başkalarında ararız.
Bırakın yanlış yolda olanların az burnu sürtsün. Sürtsün ki, ben ne yaptım desin. Kötülerin aynası olun, olun ki hakikatı görsünler. İyi ve yalnışı kendileri tecrübe edinerek çözsün. Sonucunda seçtikleri yol kendi tercihleri olsun. Kimsenin kurtarıcısı olamayız, sadece duruşumuzla örnek oluruz. Sürekli birilerin peşini toparlamak, karşı tarafa bir katkı sağlamaz.
Doğru yada yalnış yolu seçmek, insanın kendi tercihidir. Ama enazından yalnış giden şeylerin üstünü örtmeyelim. Örtmeyelim ki, iyilerin sesi olalım.!