Bağımlılık duygusu
Ister kadın, ister erkek, ister evlatlarımız olsun bağımlılık, çaresizlik, yada korkularla yaşamak insanı kendi ruhuna hapseder. Mutsuz bir yaşantıya vesile olur. Hayat müşterek, kendini öyle geliştirmelisin ki, tek kaldığında ayakta kalmayı başara bilesin.
İnsanlar birbirine bağımlı yaşadığı sürece, birbirine zarar verebilir. Karşı tarafın bağımlılığı enerji tüketir. Dengesiz ve paranoyak kişiliğine yol açar. Sevdiklerini paylaşamaz hale gelir. Ruhsal ve bedensel sağlık sorunlarına yol açabilir. “Birileri olmadan yaşayamam” duygusunu taşıyanlar, hep beklenti içerisinde olur. Herkesin ona ayak uydurmasını bekler. Ve karşı tarafın özel hayatını yok sayar. Sonuç olarak birilerinin özel hayatının yıkımına vesile olabilir.
Bağımsız ruha sahip olanlar gelişime açık ve etrafına faydalı olur. Insan ilişkilerinde daha sağlıklı bir tutum sergiler. Kendine yönelir, kendini keşfeder ve bu vesileyle birilerine örnek olur. Insan haklarına önem verir. Karşı tarafı yaşantısıyla ve düşünceleriyle özgür bırakır. Olumsuz olaylar karşısında bile, ilişkilerinde medeniyeti tercih eder. Acız bir yapıyla birilerinden medet ummaz. Güçlü olabilmek için başkalarını sorumlu tutmaz.
Aile ilişkilerinde birbirine bağlı olanlar, doğru örneği göstermektedir. Bağlı ama bağımlılık duygusundan uzak. Gerektiği zaman yanında olan, gerektiği zaman sınır koyan. Samimi aile ilişkisi, mutlu gününde yapıcı olan ve kötü gününde seni yalnız bırakmayandır.
Sınırı olmayan görüşmeler bir zaman sonra zarar vermeye başlar. Herşey dozunda ve ayarında huzur verir. Bağlılık sağlıklı bir geçime neden olurken, bağımlılık gibi duygular ilişkilerin yıkımına neden olur.
Illede bağımlılık duygusu diyorsanız,
Rabbinizi tercih ediniz.!