Vatan Namustur
Vatanımız bizim hanemiz, aynı evimiz gibi. Bugünlerde hane dediğimiz olay çok değersizleştirildi. Vatan üzerinden örnek vermeden önce, bunu ilk önce toplumsal konular ile anlatacağım.
Hane dediğimiz olay, yani ev ortamları ekranlara yansıdı. Türlü türlü programlarla kirli çamaşırlar dışarıya verildi. Hanenin içine giren yabancılar, arkadaş seçimleri ve tercih edilen yalnış yollar nedeniyle çoğusunun yuvası yıkıldı. Senin eşin, benim eşim demeden millet birbirinin namusuna göz dikti. Cinayetler çoğaldı, güvensizlik arttı ve yozlaşma gerçekleşti.
Toplumun ahlakı haramla bozulur. Bir kaç örnek verecek olursak,
Meşru yoldan kazanılan para,
- Dilenmek
- Kumar, Piyango
- Metaverse, Bitcoin
- Fahiş fiyat, karaborsacılık
- Soygunluk, yolsuzluk, rüşvet, kredi
- Faizli alışveriş yolu ile ele geçen para
- Fuhuş, uyuşturucu, zina ile ele geçen para
- Yalan, hile ve insanları eğlendirerek ele geçen para
- Televizyon programlarında yarışmacıların kazandığı para
Son yıllarda medya aracığıyla insan ahlakını ve temelini bozacak atılımlar gerçekleşti. Toplumu yozlaştırarak vatanımızı dolaylı yolla tehdit altına aldılar. İman zayıfladıkça, insanların nefsinde genişlik başlar. Parayla ve görseliklerle ruhları ele geçirip, manevi değerleri yok etmek gibi. Zemini Allahın kurallarına aykırı atılımlarla zayıflattılar. Sistemin ne kadar önem kazandığını buradan anlıyoruz.
Adalet binalara var ama adalet yok. Okullar var ama eğitim yalnış. Camiiler var ama toplum şuursuz olma yolunda. İstediğimiz kadar görselliklerle etrafı süsleyelim. Toplum ahlakı, eğitimi ve değerlerimiz olmadığı sürece bize fayda getirmez. Zemini sağlam olmayan ülkenin yıkımı gerçekleşir. Güçlü zemin doğru işleyen sistemle başlar. Bu çürük sistem için güncellenmiş İslamı yürürlüğe soktular ve değerlerimizle oynadılar. Mezhepçilik konularıyla gündem yaparak her türlü bölünmeye vesile oldular.
Sistem demişken 2006’da ülkemiz’de domuz eti kasaplarda yasal oldu. Diğer bir konu ise (özgür hür iradesiyle) mağdur bilinen şahış kendi imzasıyla sistemin başına Hain Fetullah Gülen tabanından olan şahıslara ve liyakat sahibi olmayan kişilere yer vermiştir.
- Yetmiyormuş gibi 9 ekim 2002 yılında Sayın Erdoğan eşcinsellerin hak ihlal yaşadıkları ve kendi yönetimlerinde herhangi bir ayrıma maruz kalmayacaklarını açıkladı
- 8 Nisan 2007 yılında iktidarın onayı ile (LGBT Öğrenci Derneği) kuruldu
- 31 Mayıs 2007 yılında İstanbul’da 170 yataklı LGBT oteli açıldı
- 21 Eylül 2011 yılında Aile ve Sosyal politikalar Bakanı Fatma Şahin LGBT dayanışma derneğine birlikte çalışmaya davet etti
- 29 Kasım 2011 yılında 6251 sayılı LGBT yasası çıkarıldı
- 5 Nisan 2013 yılında LGBT kurumsal olarak sosyal medya platformlarında yerlerini aldılar
- 2 Mayıs 2013 yılında İktidarın onayı ile MEŞCİD (Müslümanlar Eşcinseller Derneği) kuruldu
- 19 Elül 2014 yılında ETCEP (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği) Ak parti onayı ile yürürlüğe girdi
- 28 Haziran 2015 yılında İktidarın onayı ile LGBT onur yürüyüşleri başladı
- 23 Ekim 2015 yılında AK parti iktidarın onayı ile Türkiye’de LGBT dernek sayısı 22 oldu
Toplum ahlakı ve namusu kadar Türk kimliğimizde önemli. Dinen üstünlük tavada’dır. Fakat kuralsız ve düzensiz göçmen yerleşimi ülkemizin demografik yapısını bozdu. Hanenin öneminden bahsettik. Evimize tanımadığımız ve düzensiz gelen gidenler olursa yuvamız yıkılır. Yada namusumuza zarar gelir, işte vatan’da böyledir.! Kısacası vatan namustur, şereftir. Ne olduğu belirsizleri vatanımıza doldurarak neslimizi tehlikeye soktuk. Herşeyin dengesi var ve bu vesileyle denge fazlasıyla bozulmuştur.
Dinen bu durum kabul edilir değil.!
Özellikle vatanının bekçisi olmayanlar büyük bir günah içerisindedir. İslam dini vatan kavramına önem vermiştir. Özellikle vatanı tehdit altındayken arkasını dönüp gidenler büyük bir günahın içerisinde. Hatta varacağı yerin cehennem olacağı söyleniyor.
Enfal Suresi 16. Ayet
Kim savaş için yer değiştirmek veya başka bir birliğe katılmak amacıyla olmaksızın savaş sırasında düşmana arkasını dönüp kaçarsa, Allah’ın öfkesine uğramış olur. Onun varacağı yer cehennemdir. Ne kötü bir son.!
Bu yaşananlar Tek Yönetim çabasıdır. Joe Biden mart’ta açıkladığı gibi “New World Order”. Dünyada ortak bir çalışma var. Bu durumu asıl yöneten İngiltere devleti. Hedef 2023 olduğu için ilk hedef Türkiye toprakları. Sonrasında bu durum Arupada daha çok hissedilecek. Maksat Avrupayı 2030 ve sonrası için bitirmek ve tek yönetim çabası altına almak.
13 Nisan 2022’de Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari Yüksekova’da 3. Piyade Tümen komutanlığı’nda askerlerle birlikte iftar yaptı. Dünyayı ilgilendiren bir mesaj verdi. Mesajın içeriği,
- TEK DEVLET
- TEK YÖNETİM
- TEK BAYRAK
- TEK MİLLET
Askerlerimiz bu 4 madde için kullanılıyor. Bu dava ne İslami nede vatani bir görev.! Tek yönetim çalışması için Türkiye toprakları merkez olacak. Kendi topraklarımızın ve etrafımızda ki toprakların değeri nedeniyle. Vatanımız Türkiye Birleşik Devleti ve Milleti olma yolunda. Tek Millet ise “yol geçen hane” olayını temsil ediyor. Vatanımızda her türlü etnik kökeninden millet ve hatta vizesiz geçit olacak.
Tek Bayrak ise 30 Mart 2013’de Gazeteci Hilal Kaplanın açıkladığı gibi “Türk bayrağı değil, Türkiye bayrağı olarak değiştirilsin” Tek Millet olayını kapsıyor. Ve Türklük kavramını değersizleştirmek manasına geliyor. Gazeteci Hilal Kaplan 14 temmuz 2021’de Sayın Erdoğanın imzasıyla TRT yönetim kurulu üyesi olarak atandı. Diğer konu ise vatanımızın Tek Yönetim dolayısıyla sınırların kalkacak olması ve Tek Devlet konumuna geçmesi.!
20 Mart 2019’da Emine Erdoğan’nın açıklamış olduğu “Yer yüzünde Halife olmanın sorumluluğunu taşıyoruz” çümlesi tamamen Tek yönetim çalışması ile alakalı. Bu projeyi dini değerleri kullanarak yürürlüğe sokmayı hedefliyorlar.
2023 Önemli bir tarih olacak. Bu kanlı proje derhal durdurulmalı.! Ortadoğu’da fazlasıyla kan döküldü. Ortadoğu’nun bölünmesi için PKK, YPG, PYD gibi terör örgütleri kullanıldı. Şimdi ise ortak çalışma bitti ve kendi aralarında çatışma başladı. Filistin ise görünmez halde.!
Lobilerin birbirine düşmesiyle birlikte şubat 2022’de Ukrayna harekatı başlatıldı. Kuklalar hortladı ve ülkeler buluştu. Maksat toprakların boşaltılması ve yeni Dünya Düzeni için adımlar atıldı. Rusya bu proje içerisinde yer almak istemese’de çok’ta masum olduğu söylenemez. Sistem her türlü insanlığa zarar vermektedir.
Özellikle 2022’nin ortalarından sonra göçmenler üzerinden karışıklık düşünülüyor. Hedef 2023’ün son atılımları. Yanı sıra ekonomik krizlerde artış gerçekleşecek. Maksat toplumun nabzıyla oynayarak karışıklığa vesile olmak.!
Aylardır Hak davasına davet etmemin nedeni bunlarla alakalı. Sistem, iktidar batıla hizmet ediyor. Bu yüzden kenetlenin ve daha fazla bölünmeyin.! Bu zaman siyaset, ideoloji yada sahış zamanı değil.! Zaman iman kurtma zamanı.! Bu ilk önce dinine ve vatanına sahip çıkmakla başlar.! Menfaat yolunda olanların vay haline.!
En temiz yol Allahın kapısı ve emrettikleri.! Sisteme karşı Hak kapısında buluşmak dileğiyle.!